such

Listen:
 [ˈsʌtʃ]


WordReference English-Turkish Dictionary © 2019:

Temel Çeviriler
İngilizceTürkçe
such adjadjective: Describes a noun or pronoun--for example, "a tall girl," "an interesting book," "a big house." (of that character)gibi, -e benzeyen, -e benzer
 All the boys want to meet a girl such as her.
 Tüm erkekler onun gibi bir kızla tanışmayı ister.
such adjadjective: Describes a noun or pronoun--for example, "a tall girl," "an interesting book," "a big house." (so extreme)o/bu kadar fazla, o/bu kadar çok, öylesine, böylesine s.
 He never thought he would achieve such success.
 Böylesine bir başarı elde edeceğini hiç ummamıştı.
such adjadjective: Describes a noun or pronoun--for example, "a tall girl," "an interesting book," "a big house." (so, like that)böyle, öyle, şöyle, bunun gibi, buna benzer s.
 I have never seen such a cake as that!
 Daha önce hiç böyle bir pasta görmemiştim.
such adjadjective: Describes a noun or pronoun--for example, "a tall girl," "an interesting book," "a big house." (as indicated)böyle, bu gibi, bu çeşit, bu tür s.
 I find such people very annoying.
such pronpronoun: Replaces noun--for example, "He took the cookie and ate it." "I saw you yesterday." formal (such a person or thing) (kişi, nesne: çoğul)bunlar, şunlar zam.
  (tekil)bu, şu zam.
 Such were our findings.
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

WordReference English-Turkish Dictionary © 2019:

Bileşik Şekiller:
İngilizceTürkçe
as such advadverb: Describes a verb, adjective, adverb, or clause--for example, "come quickly," "very rare," "happening now," "fall down." (as a result, thus)bu itibarla z.
  bu nedenle, bu sebeple z.
  bu yüzden z.
 The family in Sweden is extremely important and, as such, children's rights are very well protected.
as such advadverb: Describes a verb, adjective, adverb, or clause--for example, "come quickly," "very rare," "happening now," "fall down." (exactly, per se)böyle, böylesi s.
 The restaurant doesn't have a gluten-free menu as such, but they have salads and other dishes without wheat.
such as preppreposition: Relates noun or pronoun to another element of sentence--for example, "a picture of John," "She walked from my house to yours." (for instance)gibi edat
  örneğin, mesela
 She has lots of good qualities, such as intelligence and wit.
such as adjadjective: Describes a noun or pronoun--for example, "a tall girl," "an interesting book," "a big house." (similar, like)gibi edat
 It was a helmet, such as football players wear.
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.
'such' bu girdilerde da bulundu:
In the English description:
as - ever - like - so - that
Collocations: such a [nice, caring, thoughtful, kind] [gesture, thought], such a [nice, kind] (young) man, are such [thoughtful, caring] people, more...

such' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz şu söz için: 'such'.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | İtalyanca | Portekizce | Romence | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Rusça | Polonyaca (Lehçe) | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça

Reklamlar

Word of the day: party | tap

Reklamlar

Uygunsuz bir reklamı rapor et.
Siteyi reklamsız görüntülemek için WordReference Destekçisi olun.